Zamanının en büyük islam alimlerinden olan İmam Gazali Hz.'nin birçok sözü mevcuttur. İmam Gazali Hz. her Allah dostu gibi ömrünü insanlara tebliğ ile nasihat ile geçirmiştir. Biz kurtulduk bizden sonrakiler kendi başının çaresine baksın dememişlerdir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed S.A.V. " Din Nasihattir. " buyurmuş dinin kemale ermesi için bencil olunmaması gerektiğini öğrendiğini bildiğini allah için müslümanlara tebliğ ederek onlarında hidayetine vesile olman gerektiğini dile getirmiştir. Eğer atalarımız feth ettikleri topraklara islamı en güzel şekilde güzel ahlak ve davranışlarla islamı yaşayarak tebliğ etmemiş olsalardı belkide çoğumuz allah korusun müslüman bile olmayacaktık. Gel gelelim büyük alim ve evliya olan İmam Gazali Hz. yalnızca yaşadığı dönemdekileri düşünmemiş kendi döneminden sonrakilerinde doğru yolu bulmaları için birçok kitap yazmış biz müslümanlara bu vesileyle nasihatte bulunmuştur. Bu kitapların içinde bazen öyle güzel öyle can alıcı sözler varki bir sözle kalpler keşfedilir hidayete erişir allahınn izni ile. Cevamiü'l-kelîm denilen, az sözle pek çok manalar ifade etme sanatını İmam Gazali Hz. pek çok eserinde kullanmıştır. Sıratil mustakimde dosdoğru yürüyebilmek isteyen müminlerin yada doğru yolu bulmak isteyen henüz iman nuruna erişememiş kimselerin bu sözleri ve bu eserleri çokça okuyup bu sözlerde İmam Gazali Hazretleri bizlere ne söylemek istemiş diye idrak etmeye çalışmamız lazım gelir ve bu sözler bizler için bir nasihattir dinlemek anlamak yetmez nasihatleri tutmak hayata geçirmek gerekir. Rabbim İmam Gazali Hz.' nin Sözleri vesilesiyle hidayete eren kularından eylesin bizleri inşeallah...
“Az yemekle şehevi arzular ölür. Az uyumakla irade berraklaşır. Az konuşmakla tehlikelerden kurtulur. Sıkıntılara katlanmakla hedefe ulaşılır.”
“Şehvet Hükümdarları Köle, Sabır Köleleri Hükümdar Yapar.”
“Say ki öldün; Yalvardın, yakardın, sana bir gün daha verildi. Bugünü o gün bil, öyle yaşa...”
“Kur’an takvanın, hidayetin ve keşfin anahtarı olduğunu açıkça beyan eder. Takva ise, öğretmen olmadan elde edilen ilimdir.”
“Kalplerin ve insan basiretinin cilası zikirdir. Zikri ancak muttaki kullar yapabilirler. Bu nedenle takva zikrin kapısı; zikir keşfin kapısı, keşif ise büyük zafere açılan kapının ta kendisidir.”
“Kalbiyle arasındaki perdeler aralanan bir kimseye, mülk ve melekûtun tecellisi görünür. Böyle bir kimse, genişliği yerle gökleri içine alan cenneti müşahede eder.”
“Başkasının yeme içmesiyle kendi açlık ve susuzluğunun gitmeyeceği gibi; Başkasının takvasıyla kurtuluşa eremezsin.”
“Lokman Aleyhisselâm ise oğluna: “Yavrum, horoz senden daha akıllı olmasın, sen uykuda iken o, seher vaktinde Allah’ı zikreder,” diye vasiyet etmiştir.”
“Üç ses vardır ki Allah (C.C) onları sever. Birincisi, Kur’ân okuyan ses; ikincisi, seher vaktinde istiğfar edenlerin sesleri; üçüncüsü, horoz sesi.”
“Bir şahıs bir çok kitap toplasa, yüzbin dinî mesele öğrense, hiçbiri ile amel etmese, bu ilmin kendisine hiçbir faydası olmaz. İlmi ile âmil olmak ve salih amel işlemek gerekir.”
“Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus! ”
“İbadetlerin esası kalbin tezkiyesidir. Kalbin tasfiyesi de marifet nurunun orada doğması ile mümkündür.”
“Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir.”
“Atalarının dindarlığı ile kurtulacağını zannedenler; babalarının yemesiyle kendi karınlarının doyacağını, onların içmesiyle susuzluklarının gideceğini, onların okumasıyla bilgili olacağını sananlara benzerler.”
“İnsanoğlu dünyaya yemek için gelmişse, insan değildir.Çünkü dünyada yemek için yaşayan, hayvandır.”
“Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir. ”
“Bütün işlerinde orta yolu tut. Çünkü işlerin en hayırlısı orta yoldur. Az konuş. Karşılaştığın her Müslümana selam ver.”
“Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.”
“Şüphe duymayan hakikati bulamaz.”
“Bedenine değil kendine değer ver, ve gönlünü olgunlaştır ! Çünkü kişi; bedeni kadar değil, ruhu kadar insandır.”
“Ne kadar kibirli dursa da bardağın önünde eğilir çaydanlık. Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir, bu gurur niçin?”
“Cahillerle Tartışmayın, Ben Hiç Galip Gelemedim. ”
“Ehl-i tasavvuf, çalışmakla elde edilen ilimlerden ziyade ilhamla öğrenilen ilimlere meyleder. Onun için musanniflerin yazdıkları ilimlere eğilmeye, oradaki sözleri ve delilleri araştırmaya önem vermemişlerdir.”
“Alimlerin birbirlerine hücum ettiklerini, birbirlerine hased ettiklerini ve anlaşamadıklarını gördüğün zaman, onların dünya hayatına karşılık ahiretlerini sattıklarına hükmet! Acaba bu kişilerden daha fazla aldanan bir satıcı var mıdır?”
“Bâtın ilmi Allah'ın sırlarından bir sırdır. Allah Teâlâ o sırrını dilediği kulunun kalbine ilham eder.”
“Yakın akrabalarına iyilikte bulun: Amcan ve halan baban hükmündedir, teyzen ve dayın da ana hükmündedir. Onlara anne-babana ettiğin hürmet gibi hürmet et, hayır dualarını almaya çalış, sakın ihmal etme. ”
“Anne-babanın rızası Allah'ın rızasıdır. Onların öfkelenmesi Allah'ın gazabıdır. Efendimiz s.a.v "Cennet onların ayağı altındadır" ve "Anne-babasına iyilik edenin, onların gönlünü alanın ömrü bereketli ve uzun olur. Yarın kıyamette azap görmez." buyurdu.”
“Anne-babanın rızasını al: Anne-baban yaşlanınca elinden geldiği kadar onlara yardım et. Çünkü ebeveynin, sen küçükken türlü türlü zahmetini çektiler. Devamlı onların hayır duasını al. Beddua ederlerse dünyan da, âhiretin de yıkılır.”
“Merhametli ol: Cenab-ı Hak şefkati ve merhameti sebebiyle Musa Aleyhisselâm’a peygamberlik verdi. Sen de şefkat ve merhameti elden bırakma ki merteben yüce olsun.”
“Dargınları barıştır: Dargın ve küsülü olanları barıştır ki, sen de yarın Kıyamet gününde mesrur ve şad olasın. ”
“Âlimlerin ve sâlih insanların sohbet ve meclisinde bulunmayı elden bırakma. Alim ve salih zatlar Allah'ın dostlarıdır. Onları ziyaret edenin sevabı Allah'ın evini ziyaret edenin sevabı gibidir.”
“Sadakayı gizli ver:Sadaka verirken gizli vermek, kendine bir musibet geldiğinde bağırıp çağırmayarak, yaygara yapmayarak gizlemek gerekir. Bir günah işlediğinde ceza gelmeden hemen tövbe et. Sadaka vermek sıddikler nişanıdır.”
“Fakirlere ihsan et: Cenab-ı Hakkın ihsan buyurduğu nimetten fakirleri ve muhtaçları hissedar etmek şükürdür. Eğer kapına bir fakir gelirse, onun kalbini hoş et, öyle gönder.”
“Zavallı İnsanoğlu Fakirlikten Korktuğu Kadar, Cehennemden Korksaydı İkisindende Kurtulurdu”
“Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir.”
“İlmi ile amel etmeyen alim; başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir. ”
“Kim Allah'ı C.C. Sevdiğini İddaa Eder Fakat Başına Gelen Bela ve Musibetlerden Şikayetçi Olursa O Kişi Yalancıdır!”
“Ölüm Allah'ın C.C. Sevgili Kullarına Bir Bardak Tatlı Su İçmek Kadar Kolay Gelir...”
“Bir lâhza dahi zikirden boş kalanı, yumurtanın beyazının sarısını kaplaması gibi şeytan kaplar ve o zaman şeytan ona ne olsa yaptırır... ”
“Kur’an takvanın, hidayetin ve keşfin anahtarı olduğunu açıkça beyan eder. Takva ise, öğretmen olmadan elde edilen ilimdir.”
“Yeryüzünde işlenen tüm kötülüklerin, günahların üç sebebi vardır. Onlar:1.Haksız kazanç, 2.Haksız yere harcama yapmak, 3.Ve haklı yere harcama yapmamak.”
“Çocuktaki Utanma Hali Ondaki Akıl Nurunun Alametidir. ”
“Ey nefsim, sonra tevbe ederim ve iyi şeyler yaparım diyorsan, ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın. Yarın tövbe etmeyi, bugün tevbe etmekten kolay sanıyorsan aldanıyorsun... ”
“İnsan İki Küçük Et Parçası İle Ölçülür, Kalbi ve Dili”
“Müminin kalbi ölmez, ilmi, ölüm anında silinip gitmez. Kalbindeki berraklık kesinlikle sönmez. Hasan Basrî de bu mânâya şöyle işaret etmiştir: ‘Toprak imanın merkezini yiyip bitiremez’.”